Binlerce lira ödeyip tabakta arayıp da bulamadığınız yemekler, restoranların “gösteri odaklı” sunumlarıyla yeniden gündemde. Son dönemde özellikle sosyal medyada paylaşılan lüks restoran görüntüleri, “fiyat-lezzet dengesi”ni değil, “göz kanatan sunumları” sorgulatıyor.
Gurmelikten Gösteriye: Lüks Restoranlarda Sunum Çılgınlığı
Geleneksel sunum anlayışının çok ötesine geçerek yemeği bir sanat objesine dönüştüren bazı lüks restoranlar, göz alıcı ama iştah kaçırıcı tabaklar ile gündeme oturmuş durumda. Öyle ki bazı sunumlar, yemeğin tabakta değil; çakıl taşlarının üstünde, kırık cam şişelerde ya da tahta kalaslar üzerinde servis edilmesiyle hem hijyen hem estetik açısından tepki çekiyor.
Özellikle İstanbul, Dubai, Paris ve New York gibi şehirlerdeki fine dining mekanlarında rastlanan bu “yenilikçi sunumlar”, çoğu zaman lezzetten çok Instagram’a poz vermek için hazırlanmış gibi duruyor.
Sosyal Medyada Tepki: “Ne Yediğimi Anlamadım, Sadece Poz Verdik”
Bu restoranlara gidenlerin sosyal medyada yaptığı paylaşımlarda, sunumlara ilişkin sıkça karşılaşılan yorumlar şu şekilde:
- “Yemeğin ne olduğu kadar, nerede servis edildiği de artık olay oldu.”
- “Altı taş, üstü kuru ot… Neredeyse tabağı da yememiz gerekecekmiş gibi hissettiriyor.”
- “Tabağa 4000 TL verip doymadan çıkmak başka bir seviye!”
- “Kül tablasında gelen tatlı gördüm, şaka sandım.”
Paylaşılan görüntüler arasında; balık şeklinde yanan buharla servis edilen tatlılar, çamaşır ipinde sarkan mezeler, avuç içine sıkılan soslar ve küvet şeklinde tabakta gelen makarnalar gibi örnekler var. Estetik kaygının lezzetin önüne geçtiği bu sunumlar, sosyal medyada alay konusu olmaya devam ediyor.
Gastronomide Sanat ve Mizah Arasındaki İnce Çizgi
Yemek kültürü uzmanı ve şef danışmanı Cem M., konuyla ilgili değerlendirmesinde şu ifadeleri kullandı:
“Sunum, elbette gastronomide önemlidir. Ancak sunum yemeğin tamamlayıcısıdır, ana karakteri değil. Eğer sunum yemeğin lezzetini, doğallığını ya da işlevselliğini gölgeliyorsa orada gastronomiden ziyade şov vardır.”
Ayrıca müşteri memnuniyeti araştırmalarına göre, gösterişli ama doymamaya yol açan tabaklar çoğu zaman negatif geri dönüşlerle sonuçlanıyor.
İşin Ucunu Kaçıranlar da Var: “Karpuz Cipsi”, “Sakız Tadında Lahana”
Bazı restoranlar yalnızca sunumda değil, içerikte de ilginç deneysel yorumlara başvuruyor. Son dönemde öne çıkan bazı menü örnekleri:
- Beton üstünde sunulan sote enginar
- Ayakkabı kutusunda gelen deniz ürünleri tabağı
- Yarısı donmuş, yarısı közlenmiş muz üstü rokfor sos
- Yosun jölesi içinde sıkıştırılmış kuzu bonfile
- Kurşun kaplı şırıngayla servis edilen trüf yağı
Bu tabaklar için ödenen fiyatlar ise kimi zaman binlerce lirayı buluyor. “Deneyim yemekleri” adı altında sunulan bu menüler, gastronomi dünyasında “abartının dozu” konusunu tekrar gündeme taşıyor.
Geleneksel Tadın Gücünü Hatırlatanlar da Var
Tüm bu gösterişli sunumların yanında, geleneksel usulle servis yapan ancak kaliteli ve doğal malzemeyi öne çıkaran restoranlar, giderek daha çok tercih ediliyor. Özellikle Anadolu mutfağına sadık kalan, estetikten çok otantik lezzeti ön plana çıkaran işletmeler, lezzet arayan gerçek gurmelerin gözdesi olmaya devam ediyor.
